Sunday, February 14, 2016

rakı sofrası kadar çift kişilik dünya

neden evlenmek gerek? diye sorduktan sonra rakı sofrasında ısrar etmemde anlaşamadık hemşiremle. olayı romantikleştirdiğimi düşünüyor. hayır, bildiğimiz anlamda romantizm değil. negatifi romantikleştirerek güzelleme. ya da işte başka ihtimalleri yok ederek. meyve suyu içip çekirdek çitleseler olmaz mı, dedi. oysa, olur elbette. isterlerse balık tutmaya gitsinler, ya da ormana kampa. yeter ki bir şey yapılsın birlikte. bunu kısacık bir yazıda bu kadar örneklendirme gereği hissetmiyorum açıkçası. kendi bakışımdan ifade ediyorum düşüncelerimi ve kimse kusura bakmasın, her şeyi didik didik etmek gibi bir derdim olduğunu da zannetmiyorum. bu örneği verdim, aman şu örneği de vermeliyim. yok öyle bir şey. bilimsel makale yazmıyorum burada. hatta çoğunlukla kendi kendime konuşuyorum. yine de rakı masası önemli matmazel.



kaç çift tanıyorsun karşılıklı rakı içen, diye sordum. ciddiyim. masada başkalarının muhabbetine ihtiyacı olmayan, sadece iki kişi. arkada şarkı çalmasına da itiraz etti hemşirem. bu da bir tür toplumsal inşaatmış. yani komple o ortama itirazı var. hani bir büyük açtık, içtik, güzelleştik. bunun yerine çayı koy. madem istiyorsun, seni mi kırıcam. çay olsun. hani bir şeye sevindiğinde de, üzüldüğünde de, dur bir çay demleyelim, diyenleri koy. bana fark etmez senin tercihin. ben rakı sofrası kurarım.

ilişkiyi taze tutmak için ayda bir "date'e çıkan" insanlar var. çok acayip geliyor değil mi kulağa. oysa onların yapabildikleri de bu. bunun adını koymadan, bunu böyle planlamadan yapamıyorlar demek ki. yine de çabalıyorlar. şimdi neyine itiraz edebiliriz ki? iki kişilik dünyalarını kuruyorlar mı, kuruyorlar.

yani, kısaca, neden evlenmek gerek? diye sorduğumda ve rakı sofrasına beraber oturmalı dediğimde aslında sadece bunu demek istiyorum. iki kişilik bir dünya. ne küçük, ne büyük. ikisinin sığabileceği kadar. iki kişinin de ortaklaşa ve karşılıklı içinde olmak istediği bir dünya. o kadar. benim dünyam da işte o rakı sofrası kadar.


No comments: