Monday, August 17, 2009

alışveriş pratiğimiz ve pazar fileleri

bir süredir takip ettiğim bir blog var, pazar filesine dönüş. amaç insanların daha az plastik poşet kullanmalarını sağlamak. bu sebeple herkes kendi alışveriş çantasını tasarlıyor ve yolluyor buraya. hepsi birbirinden güzel bence. pazar filelerini hiç kullanmamış biri olarak, onun yarattığı o nostalji havasını da severim ben zaten (nostalji.. hep söylüyorum, ben yanlış zamanda doğmuşum..) ayrıca bez torbaları da severim. çeşit çeşit renk renk torbalar aldım hep. kitaplarımı, gündelik yüklerimi onlarla taşımayı seviyorum. ancak bu torbaları günümüz alışveriş pratiğine nasıl uyarlayacağız onu çözemedim.

halbuki bu torbaların kullanımı yurtdışında, batı'da, çok yaygın.

sene 1987. babamın işi dolayısıyla biz ingiltere'deyiz. markette alışveriş yapıyoruz. kasaya geldiğimizde bir adam geliyor arkamıza. elinde bir salkım üzüm, bir mandalina, bir parça et, bir de içecek. ablam bizim eşyalara bakıyor, iki kilo o meyveden, üç kilo diğer sebzeden. birkaç şişe içecek, paket paket yiyecek. sonra anneme dönüp ''bu adam bu kadar şey mi alıyor sadece'' diyor ablam.

evet o kadar şey alıyor. sadece canının çektiğini ve o gün yiyeceğini. bizdeyse öyle değil ki. hele bugün, insanların haftaiçi sürekli çalıştıkları, pazarların ve marketlerin gittikçe şehir dışına çıkartıldığı bu şehir hayatında hergün alışveriş yapmak bir hayal. pazara gitmek, sebzeleri taze almak sadece küçük bir kitle için geçerli. çoğumuz arabalara atlayıp büyük alışveriş merkezlerinde önce dükkan gezmek, sonra bir şeyler yemek ve haftalık alışverişimizi yapıp eve dönerek yaşıyoruz. marketten bazen 15 torbayla çıktığımız oluyor annemle. o zaman aklıma geliyor, nasıl olur da pazar filesine dönebiliriz bu toplumda.

ben bazen kendi adıma poşet tasarrufu yapıyorum. eğer çantam büyük ve aldığım şey küçükse ''poşete gerek yok'' diyorum. bir garip bakıyor kasiyer suratıma. ama aldırmıyorum, atıyorum çantama.

belki yurtdışında olduğu gibi paralı satmalıyız poşetleri. eskiden metro yapardı bunu. o yüzden biz ne zaman metroya alışverişe gitsek annem migros torbalarından alırdı yanına ''torbalara para vermeyelim şimdi'' diye.

alışveriş pratiğimizi değiştirmemiz zor, ama torbaları bedavaya dağıtma alışkanlığımızı değiştirmeliyiz belki de. ne de olsa cepteki akrep alışverişe kendi torbalarıyla gelmelerini sağlar insanların.

No comments: